Bisikletin İcadı ve Gelişimi

0
911
Bisikletin İcadı ve Gelişimi

Bu film 1915 yılında çekilmiş. Bisiklet nerden nereye gelmiş onu görüyoruz. Filmin orijinali sessizdir. Sonradan müzik eklenmiş. Binicisi tarafından itme gücü sağlanan iki tekerlekli ve kanıtları tartışmalı olmayan ilk taşıt, Alman Baron Karl von Drais de Sauerbrun tarafından icat edilmiştir. Drais, 1817 yılında aracı 14 km boyunca kullandı ve 1818 yılında Paris’te sergiledi. Von Drais, aracını Laufmaschine (koşu makinesi) olarak adlandırdı, çünkü tahtadan yapılmış aracın sabit bir gidonu vardı, fakat hareketi sağlamak için pedalları yoktu.

Bisikletin İcadı

Binici, ayakları ile yerden güç alıyor, bir denge tahtası binicinin kollarını destekliyordu. Zamanla bu isim yerine draisienne ve velosipede isimleri daha popüler hale geldi. Von Drais aracının patentini aldı, ancak kısa sürede kopyaları Avusturya, Birleşik Krallık, İtalya ve Amerika Birleşik Devletleri gibi pek çok ülkede türedi.

Londralı Denis Johnson, von Drais’in koşu makinesinden bir adet satın aldı ve İngiltere’de patentini alarak geliştirdi. 300 adet üretip “yaya at arabası” adıyla piyasaya sürdüğü araç, “hobi atı” adıyla ünlendi. Karikatüristler, bu aracı “züppe atı” olarak tanımlıyor ve yoldan geçenler, binicilerle alay ediyorlardı. Hobi atının sadece düzgün yollarda rahatça kullanılabilmesi, emniyet endişelerini gündeme getirdi ve araç, altı ay içerisinde gözden düştü. Drais ve Johnson’ın çabaları, iki tekerlekli bisikletin hareket halinde iken dengede kalabileceğini ispatlasa da sonraki 40 yıl boyunca çalışmalar üç ve dört tekerlekli bisikletler üzerinde yoğunlaştı.

buharlı bisiklet

İlk büyük oranda seri bisiklet üretimi “Michaux Company” tarafından yapılmıştır. Şirket, yılda yüz kırk bisiklet üretiyordu. Bisikletin ilgi görmesi, dönemin devletlerinin de dikkatini çekmiştir. 1800’lerin ikinci yarısında Fransa Savunma Bakanlığı bisiklet üretimini destek vermiş ve 1871’de imal edilen bisikletler, Almanya ile o zaman yapılan savaşta kullanılmıştır.

Trufaut, içi boş kauçuk lastiğini bulmuş, bunu İskoçya’da eşit çapta tekerlekleri olan komple kadrolu, bilyalı ve millî bisikletlerin yapılması takip edmiş, ardından da ortadan katlanan portatif bisikletler piyasaya çıkmıştır.

İrlanda’da 1888 yılında havalı plastik bisikletler piyasaya sürülmüştür. Bu durum bisiklet endüstrisini geliştirmiştir. Bisiklet üretiminde kullanılan malzemenin fiyatının yüksekliği, işçilik maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle halka inememiştir. 1800’lerin sonundan fabrikaların artması ve seri üretimin hızlanmasıyla maliyetlerde yaşanan düşüş, bisikletin geniş kitlelere ulaşmasını sağladı. Özellikle Belçika, Fransa, İngiltere, İtalya ve İspanya’daki bisiklet fabrikaları, bisikletin bu ülkelerde yaygınlaşmasına ve bisiklet sporunun gelişmesine önayak olmuştur.

II. Dünya Savaşı’nda Avrupa ülkeleri, bisikleti ordu süratinin artırılması için askeri amaçla kullanmışlardır. Bugün bisiklet tüm dünyada hala vazgeçilemeyen bir taşıttır.

Türkiye’de Bisiklet Gelişimi

Osmanlı’da bisikletin gelmesiyle ilgili ilk haber Tarik gazetesi tarafından 1885 yılında duyurulmuştur. 19. Yüzyılın sonlarında Osmanlı ülkesinde başkent İstanbul’un dışında bisikletin yaygın olarak kullanıldığı şehirler Osmanlı’nın Batı’ya açılan penceresi konumunda olan İzmir ve Selanik olmuştur.

Osmanlı döneminde ilk bisiklet yarışları 1897’de Selanik’teki ahşap tribünlü velodromda düzenlenmiştir. İzmir’deki levanten aileler, Batı’daki diğer yenilikler gibi bisikletin de kente getirilmesinde öncülük etmiştir. İzmir’de ilk bisiklet yarışması 15 Mayıs 1895 tarihinde yapılmıştır. İzmir’de 1900 yılından itibaren Rum kulüplerinin düzenlediği spor oyunlarında bisiklet de yer almaya başlamıştır. Özellikle Bornova’da Levantenlerin kurduğu kulüpler tarafından bisiklet ve atletizm yarışlarının düzenli olarak yapıldığı görülmektedir.

İstanbul’da ilk bisiklet yarışması 18 Ağustos 1895 tarihinde yapılmıştır. Tarabya’daki bu yarışma 5 ayrı mesafede düzenlenmiştir. 1907 yılında İstanbul’da kullanılan bisikletler belediye teşkilatı tarafından kayıt altına alınmaya çalışılmıştır. Her bir bisiklete numara verilerek sahibi ve binicisinin adı Şehremaneti ve Zaptiye Nezareti’nde tutulan deftere kaydedilmiştir. Kayıt sırasında işlemler için her bisikletten yarım lira rüsum alınmıştır.

Bisiklet 1913 zabıta talimatnamesinde bir taşıt olarak kullanılmıştır. Talimatnamede velospid, bisiklet ve el arabaları için ruhsatiye varakası, daire ve sıra numaraları alınması, ayrıca gece yakmaya mahsus fener ve arkaya takılacak kırmızı fener bulundurulması hükmünün getirildiği görülmektedir. 1914 yılında Galata Köprüsü geçiş ücretleri arasına bisiklet dâhil edilmiştir.

Osmanlı’da bisiklet devlet teşkilatı içinde de yoğun olarak kullanılmıştır. Osmanlı’da II. Meşrutiyet’in ilanından sonraki yıllarda birçok vilayette polis teşkilatına bisiklet alınması için girişimlerde bulunulduğu konuyla ilgili yapılan yazışmalardan anlaşılmaktadır. Selanik Polis Müdürlüğü’ne bağlı merkezi ve önemli karakollardaki polislerin işlerini hızlandırmak için bisiklet alınmıştır.

Yine aynı dönemde Kosova Vilayetinde, Kırşehir’de, Sakız adasında, Kayseri’de, Ankara’da… Polisler için bisiklet alındığı yapılan yazışmalardan anlaşılmaktadır. Emniyet Umum Müdürlüğü’nde 1919 yılında bir “Bisiklet Bölüğü” kurulmuştur. Film kaynağı Eye film arşivi Hollanda. Umarım beğenilir ve paylaşılır …

Önceki MakaleGordion Kazıları
Sonraki MakaleNeden Karanlıktan Korkarız

Sizin Düşünceniz Nedir?

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz